Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), özellikle çocukluk döneminde sıkça karşılaşılan bir nörogelişimsel bozukluktur. Ancak DEHB’nin tanı süreçleri her zaman kolay ve belirgin olmayabilir. Son yıllarda, bu bozukluğun tanısını koymak için geliştirilen uygulamalardan biri, sadece 6 sorudan oluşan bir test oldu. Bu testin geçerliliği, güvenilirliği ve bilimsel temelleri, alanında birçok uzman ve ebeveyn arasında ateşli tartışmalara yol açtı. Peki, bu test gerçekten DEHB tanısı koymak için yeterli mi? Bu yazımızda, 6 soruluk DEHB testinin detaylarına inerek, hem bilimsel açıdan değerlendireceğiz hem de ebeveynler için rehberlik sağlamaya çalışacağız.
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu, çocukluk dönemindeki en yaygın nörogelişimsel bozukluklardan biridir. DEHB genellikle 4-12 yaş arasındaki çocuklarda ortaya çıkmakta olup, bu süreçte dikkat eksikliği, aşırı hareketlilik ve dürtüsellik gibi belirtiler ile kendini gösterir. DEHB, bireylerin akademik, sosyal ve profesyonel yaşamlarını olumsuz etkileyebilmektedir. Ayrıca, bu bozukluğun yalnızca çocukları değil; aynı zamanda yetişkinleri de etkileyebileceği unutulmamalıdır. Tanısı genellikle uzman bir psikolog veya psikiyatrist tarafından detaylı bir değerlendirme ile konulmaktadır. Ancak bazı durumlarda, hızlı ve kolay bir çözüm arayan aileler için bu tür testler cazip hale gelebilir.
İnternetteki birçok kaynakta bulunan 6 soruluk DEHB testi, aslında bir araştırmaya dayanmaktadır. Bu araştırma, DEHB belirtilerini değerlendirme amacıyla kısa ve öz bir yöntem sunmayı hedeflemiştir. Fakat uzmanlar, bu tür testlerin kesin tanı koymak için yeterli olmayabileceği konusunda uyarılarda bulunmaktadır. Çünkü DEHB, karmaşık bir bozukluktur ve çeşitli faktörlerin etkisi altında gelişebilir. Kısa testler bazen belirtilerin yüzeysel bir değerlendirilmesini sağlar ve bu durum derinlemesine bir analizin gerekliliğini göz ardı edebilir. Özellikle yanlış tanılar, bireylerin gereksiz yere ilaç kullanımına yönlendirilmesine yol açabilir. Bu nedenle, yalnızca bir testten yola çıkarak kesin bir tanı koymak yerine, uzman görüşü almak en doğru yaklaşım olacaktır.
Sonuç olarak, 6 soruda DEHB tanısı koymanın mümkün olup olmadığı sorusu hala yanıt beklemektedir. Ebeveynlerin bu tür testlere karşı dikkatli olmaları ve her zaman bir uzmandan yardım alınması gerektiğini unutmamaları önemlidir. Çocukların gelişim süreçleri oldukça hassas ve her bireyin ihtiyaçları farklıdır. Bu nedenle, her türlü test ve değerlendirme uzman hekimler tarafından yapılmalıdır. DEHB'nin etkilerini ve belirtilerini doğru bir şekilde anlayabilmek için kapsamlı bir değerlendirme süreci şarttır. Unutulmamalıdır ki, sağlıklı bir gelişim için doğru tanı ve etkili bir müdahale son derece önemlidir.