Karadeniz’in vazgeçilmez balık türlerinden olan ve bölge insanının geçim kaynağı hamsi, bu yıl beklenmedik bir şekilde sıkıntıya girdi. Mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklıkları ve denizlerin dengesiz akıntıları, hamsi avcılığına büyük darbe vurdu. Av sezonunun daha ortalarında pek çok balıkçı teknesinin hamsi bulmakta zorlanması, denizlerdeki bu popüler balığın durumunu sorgulattı. Bu gelişmeler, yerel ekonomiyi etkilerken, aynı zamanda tüketici fiyatlarını da artırma riski taşıyor.

Hamsi Avına Yön Veren İklim Değişikliği

Ülkemizin kuzey kıyılarında, özellikle de Karadeniz bölgesinde hamsi avcılığı, yerel halk için önemli bir ekonomik faaliyet. Ancak 2023 yılı itibarıyla yaşanan iklim değişikliği, denizlerdeki yaşam döngüsünü olumsuz etkiledi. Uzmanlar, deniz suyu sıcaklıklarının olanın üzerinde seyretmesi ve düzensiz akıntıların hamsinin göç yollarını değiştirmesi nedeniyle bu yılın hamsi avı açısından pek de verimli geçmediğini ifade ediyor.

Karadeniz’de yavru hamsinin çoğalması için uygun koşulların sağlanmadığı belirtirken, özellikle Haziran ayından sonra beklenen hamsi sürülerinin gelmemesi balıkçıları hayal kırıklığına uğrattı. Bu durum, balıkçıların umutlarını kararttı ve denizlerde birçok teknede av günlerinin erken sona ermesine neden oldu.

Yerel Ekonomi Üzerindeki Etkileri

Hamsi avının azalması, yalnızca balıkçılar için değil, aynı zamanda bu balığın ticaretini yapan esnaf ve restoranlar için de büyük bir kayıp. Hamsi, yıl boyunca özellikle kış aylarında sofralara lezzet katan bir balık olarak biliniyor. Bunun yanı sıra, hamsinin karşılaşabileceği fiyat artışlarının tüketicilere yansıması kaçınılmaz. Bu yıl, sofralarda hamsi görmek istemeyenler için fiyatların artabileceği öngörülüyor. Zira azalan avlanma miktarı, yüksek talep ile birleşince hamsinin fiyatını uçurabilir.

Bölge halkı, hamsi avında meydana gelen bu kaosun, yerel restoranlar ve balıkçılar için de kayıplara yol açtığını ve uzun vadede hamsinin tüketim alışkanlıklarını değiştirebileceğini düşünüyor.

Bunun yanı sıra, yerel yönetimlerin de bu durumu değerlendirmesi ve hamsi popülasyonunu desteklemek adına gerekli adımları atması gerektiği aşikar. Uzmanlar, toplumun bilinçlendirilmesi, hamsi avı sezonlarının düzenlenmesi ve sürdürülebilir balıkçılık uygulamalarının hayata geçirilmesi gerektiğini vurguluyor.

Sonuç olarak, bu yıl hamsi avcılığı ve onun getirdiği ekonomik denge, tıpkı denizlerde olduğu gibi sarsıntılı bir döneme girmişken, hamsi sevenlerin yeniden bu lezzeti tatması için en kısa sürede çözüm bulunması bekleniyor. Sektör temsilcileri, gelecek yıllarda bu durumu düzeltmek için girişimlerde bulunmayı vaat ediyor. Ancak, iklim değişikliği ile mücadele konusunda atılacak adımların, hamsi gibi deniz ürünlerinin geleceği üzerine doğrudan etkisi olacağı yadsınamaz.