Leman Dergisi'nin son dönemdeki tartışmaları ve eleştirileri, bir soruşturmanın merkezine oturdu. Bu kapsamda, derginin muhalif çizgisi ve mizah anlayışının ardında yatan sebepler mercek altına alındı. Özellikle derginin son sayılarında yer alan siyasi içerikler, iddialara göre çeşitli suçlamalara maruz kaldı. Resmi kaynaklardan edinilen bilgilere göre, dördüncü tutuklama haberi de derginin geniş bir okur kitlesine ulaşmasını engellemeye yönelik bazı grupların etkisi altında gerçekleşti.
sorularına yanıt arayan savcılar, Leman Dergisi'nin yayın politikası ve içeriklerindeki muhalefetin Türkiye'deki mevcut siyasi durumu nasıl etkilediğini incelemek üzere harekete geçti. Derginin, mizahi bir üslupla eleştirdiği siyasi figürler ve olaylar, son zamanlarda daha da cesur hale gelmiş ve bazı grupların tepkisini çekmişti. Leman Dergisi'nin görsel ve yazılı içeriklerindeki ifadelerin, toplumsal barış ve kamu düzenini tehdit ettiği öne sürüldü. Bu çerçevede, dergi çalışanlarının ifadeleri alınmaya başlandı ve bu süreçte bazı yazıların arka planında yatan motivasyonlar da açığa çıkmaya başladı. Dört kişinin tutuklanması ise, bu tür içeriklerin hukuki boyutuyla ilgili önemli bir gelişme olarak kayıtlara geçti. Dernek ve örgüt mensuplarına yönelik yapılan denetimlerin ardından, Leman Dergisi'nin iddialara göre "halkı kin ve düşmanlığa sevk etmek" suçu kapsamında incelendiği öğrenildi.
Liselerin tutuklanmasından sonra verdikleri ifadeler, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Tutuklananlardan biri, "Biz derginin mizah anlayışı çerçevesinde özgür ifade hakkını kullanıyoruz. Amacımız kimseyi incitmek değil, aksine sosyal olaylara dikkat çekmekti" açıklamasını yaptı. Diğer bir tutuklu ise, "Yazılarımız sanat eseri olarak görülmeli. Siyasi eleştirilerde bulunduğumuzda, bu durum sanata yönelik bir saldırı olarak değerlendirilemez" şeklinde ifade vererek, derginin amacını anlattı. Leman Dergisi'ndeki bazı içeriklerin ise sosyal medyada hızla yayıldığı göz önüne alındığında, bu tür tutuklamaların sanat ve ifade özgürlüğü üzerindeki etkisi üzerine tartışmalar yeniden alevlendi. Ülke genelinde bu meseleyle alakalı olarak var olan farklı görüşler, toplumun çeşitli kesimlerinde yankı bulmaya devam ediyor. Derginin inatçı mizah anlayışı ve sansürün ilerleyen süreçte nasıl bir tepkime yaratacağı belirsizliğini koruyor. Bütün bu gelişmeler yaşanırken, Leman Dergisi'nin geleceği hakkında çeşitli spekülasyonlar da ortalıkta dolaşmaya başladı. Tutuklamaların ardından derginin okuyucuları ne yapacak? Daha fazla özgürlük talep eden sanatçılar, Leman'ın geleceği hakkında özgür düşünceye sahip mi olacak? Tüm bunlar merak konusu.
Tutuklamaların ve ifadelere ilişkin detaylarla birlikte, derginin ülkenin mizahi edebiyatındaki rolü yeniden sorgulanmaya başlarken, okurların tepkileri ve sosyal medyadaki yansımaları nasıl şekillenecek? Leman Dergisi açısından dönüm noktası olarak adlandırılabilecek bu soruşturma, sadece derginin geleceğini değil, aynı zamanda ifade özgürlüğüyle ilgili daha büyük bir tartışmanın da kapılarını aralayabilir. Özgürlüğün sınırları nerede başlıyor, nerede bitiyor? Bu tarz sorular, belki de bu süreçte en çok tartışılacak konular arasında yer alacak.