Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), geçtiğimiz günlerde demokrasi mücadelesi ve sosyal adalet konusundaki çalışmalarıyla tanınan Sırrı Süreyya Önder’i anmak üzere özel bir program gerçekleştirdi. HDP milletvekillerinin yoğun katılım gösterdiği bu anma etkinliğinde, Önder’in hayatı, siyasi kariyeri ve toplumsal değişimlere yönelik sarsıcı mücadelesi üzerine kapsamlı bir değerlendirme yapıldı. Anma programına katılan birçok siyasetçi, yazar ve akademisyen, Sırrı Süreyya Önder’in ideallerini ve bıraktığı mirası paylaştı.
Sırrı Süreyya Önder, 1963 yılında İstanbul’da doğmuş ve çok yönlü bir sanatçı ve siyasetçi olarak Türk toplumuna önemli katkılarda bulunmuştur. 1990’lı yıllardan itibaren kurgu, yazarlık ve sinema diliyle toplumsal sorunlara dikkat çekmiş; 2007 genel seçimlerinde HDP’den milletvekili olarak Türk siyasetine adım atmıştır. Önder, siyasi kariyeri boyunca adalet, eşit haklar, demokrasi ve insan hakları gibi konulara dair duruşuyla birçok insanın saygısını kazanmıştır. Özellikle toplumsal barış ve çözüm sürecindeki katkılarıyla öne çıkmış, halkın sesi olmayı başarmıştır.
Anma etkinliğinde, Önder’in yalnızca siyasi değil, aynı zamanda sanatsal yeteneklerinden de bahsedildi. Sinema ve edebiyat alanındaki katkılarının yanı sıra, aktif olarak yürüttüğü sosyal meselelerle olan bağlantıları katılımcılar tarafından detaylandırıldı. Önder, sanatıyla toplumsal adaletsizliklere karşı itiraz eden bir ses olmuş, siyasi kimliğini her zaman sosyal değişim için bir araç olarak görmüştür. Bu bağlamda, etkinlikte konuşan katılımcılar, onun sadece bir siyasetçi değil, aynı zamanda bir fikir lideri olarak Türk kamuoyundaki etkisini vurguladılar.
TBMM’de düzenlenen anma programı, oldukça duygusal anlara şahitlik etti. Etkinliğe katılan pek çok isim, Sırrı Süreyya Önder’in mirasını yaşatmak adına yaptıkları çalışmalara vurgu yaparak, onun idealist yaklaşımından ilham aldıklarını belirtti. HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, konuşmasında Önder’in mücadelesinin sürekli hatırlanması gerektiğini ifade ederek, "Sırrı, toplumsal mücadelenin en önemli simgelerinden biriydi. Onun yarattığı değerlere sahip çıkmak, bizim sorumluluğumuz." dedi.
Daha sonra sahneye çıkan başka bir HDP milletvekili, Önder’in bir dönem içinde karşılaştığı zorluklarla nasıl başa çıktığını ve bu süreçte topluma verdiği mesajları paylaştı. Anma sırasında sıkça tekrarlanan ifadelerden biri, Önder’in ruhunun her zaman özgürlük mücadelesinin bir parçası olduğuydu. Konuşmaların ardından etkinlik, katılımcıların Sırrı Süreyya Önder anısına düzenlenen sergi ve belgesel gösterimi ile devam etti.
Programın sonunda, Sırrı Süreyya Önder’in ailesi de sahneye çıkarak, kendisine duyulan özlemi ve sevgi dolu anıları paylaştı. Bu dokunaklı an, birçok katılımcının duygulanmasına neden oldu ve Önder’in bıraktığı mirasın hâlâ yaşadığını bir kez daha ortaya koydu. TBMM’de Sırrı Süreyya Önder anması, sadece bir anma etkinliği olmanın ötesine geçerek, onun idealleri ve mücadelesi üzerinden hâlâ güçlü bir toplumsal hatırlatma işlevi gördü.
Önder’in mirası, günümüzde toplumsal adalet arayışında olanlar için ilham kaynağı olmaya devam ediyor. Bu anma programı, TBMM'nin yalnızca yasama organı değil, aynı zamanda toplumun vicdanı olma rolünü pekiştirdi. Sırrı Süreyya Önder gibi düşünce ve azimle dolu bir bireyin anılması, gelecek nesillere daha adil ve özgür bir dünya bırakma amacını da beraberinde getiriyor.
Böylesi anma etkinlikleri, geçmişle yüzleşme ve geleceği inşa etme noktasında önemli bir adım teşkil ediyor. Sırrı Süreyya Önder’in yaşamı, mücadelesi ve felsefesi, toplumda derin bir etki bırakmış; onun idealist duruşu, birçok insanın hayatına dokunmuştur. Bu tür anmalar, sadece kaybedilmiş birinin hatırlanması değil, aynı zamanda onun bıraktığı değerlerin yaşatılması anlamına gelir.
Sırrı Süreyya Önder anması, Türkiye’nin siyasetinde ve toplumsal mücadelelerinde kalıcı bir iz bırakmaya devam edecek. Gelecek nesiller, onun vizyonundan ilham alarak, adalet, eşitlik ve hak arayışı gibi kavramların peşinden koşmaya devam edecektir.