Dokuz Eylül Üniversitesi'nin yakınında, Tire ilinin küçük ama bir o kadar da şirin bir köyü olan Tire'de, yılların birikimi ve tecrübesiyle tanınan bir isim var: Hasan Usta. 64 yıldır mesleğinde kendini adamış olan Tireli Hasan Usta, sadece yerel halkın değil, aynı zamanda şehrin dışındaki misafirlerin de ilgi odağı haline gelmiştir. Peki, bu kadar uzun bir süre nasıl mesleği sürdürebildi? İşte ustanın hikayesini ve onun mutfak dünyasındaki yerini daha yakından inceleyeceğiz.
Hasan Usta, 1959 yılında, 15 yaşındayken mutfakla tanıştı. O günden beri yaptığı her yemekle iz bırakan usta, Tire’nin lezzetlerini bir araya getirerek muhteşem sunumlar yapıyor. Çocuk yaşlarında daha henüz pişirme teknikleri hakkında fazla bir bilgisi yoktu; ancak içindeki tutku ve merakı sayesinde kısa sürede kendisini geliştirdi. Usta, “Yemek yaparken her zaman kalbimi koyarım. Güzelliklerden ilham alırım,” diyor.
Hasan Usta, başlangıçta yerel mekanlarda çalışarak deneyim kazandı. Zamanla Tire'nin en iyi restoranlarında görev aldı. Dönemin zorluklarını aşarak kendisine sağlam bir müşteri kitlesi oluşturmayı başardı. Usta, “Elle yapılan başka usta yok,” diyerek kendine olan güvenini bir kez daha vurguluyor. Gerçekte, Hasan Usta'nın en büyük sırrı hem tutkusunun hem de deneyiminin birleşimidir. Bugün birçok genç aşçı adayı onun izinden gitmeyi hedefliyor, ancak Hasan Usta'nın bu kadar uzun süre mutfakta kalabilmesi her baba yiğidin harcı değil.
Hasan Usta’nın mutfak tecrübesi, yalnızca yemek yapmakla sınırlı değil; o aynı zamanda genç aşçılara da eğitim veriyor. Mutfakta geçirdiği yıllar boyunca, Tire'nin geleneksel yemeklerini koruma çabası içinde tonlarca tarif geliştirdi. Yöresel malzemeler kullanarak özgün tatlar elde eden usta, yemeklerini bir sanat eseri gibi sunuyor. Her tabakta zaman, emek ve sevgi var.
“Benim için yemek sadece karın doyurmak değil, aynı zamanda bir duygudur,” diyen Hasan Usta, otantik yemeklerin yanı sıra modern teknikleri de harmanlayarak sunum yapıyor. Öğrencilerine yaratıcılıklarını geliştirecek yönergeler sunan usta, her birinin kendi stilini bulmasına yardımcı oluyor. Usta, genç aşçılara daima şu tavsiyeyi veriyor: “Yemek yaparken kalpten yapın, bol sevgi katın; o zaman lezzetin tadı bambaşka olur.” Bu yaklaşım, Tireli Hasan Usta'yı sadece bir aşçı değil, aynı zamanda gastronomi dünyasında bir mentor haline de getiriyor.
Hasan Usta'nın çalıştığı mekanlardaki lezzetlerden bazıları, kuzu tandır, zeytinyağlı enginar ve Tire'nin meşhur gözlemeleri. Gözlemelerinin iç harcında kullanılan beyaz peynir, usta tarafından özel olarak hazırlanıyor. Usta, her tarifte illaki kendi dokunuşunu katmayı ihmal etmiyor. Sadece yerel bir şef olmanın ötesinde, genç kuşaklara mutfak sanatlarının ne olduğunu, bunun nasıl bir tutku ile yapıldığını öğretiyor. Usta, yalnızca yemeğin tadına değil, aynı zamanda görselliğine de önem veriyor. Bu sayede, sunduğu her yemek göz alıcı bir deneyim sunuyor.
Hasan Usta’nın yemekleri, Tire'de olduğu kadar İzmir'in pek çok yerinde de tanınıyor. Lezzet yolculuğunda, kendisine bir örnek almış olan birçok genç aşçı, onun izinden giderek hayallerini gerçekleştiriyor. Usta, bu durumu büyük bir mutlulukla karşılıyor. “Ben kendi yolumu çizdim, şimdi onların da kendi yollarını çizmelerine yardımcı oluyorum,” diyor. Bu onu Tire'nin gastronomi tarihinde sadece bir aşçı değil, bir öğretmen haline getiriyor.
Sonuç olarak, Tireli Hasan Usta, 64 yıllık tecrübesi ile gastronomi dünyasında önemli bir yer edinmiş durumda. Sadece yerel mutfak kültürünü yaşatmakla kalmıyor, aynı zamanda genç nesillere ilham vererek onların yolculuklarında rehberlik ediyor. Tire’nin lezzetleriyle dolu olan bu hikaye, tüm gastronomi meraklılarına ilham vermeye devam ediyor. “Yemek yapmak bir aşktır; aşkla yapılan her şey değerlidir” diyerek herkese önemli bir mesaj veriyor. Tire'nin bu değerli ustasının gelecekte de aynı tutku ve azimle çalışmaya devam etmesini umut ediyoruz.